DÜZÜLKE: Boyutların Gizemli Dünyasına yolculuk
Bir gün uyandığınızda kare olsaydınız ve 2 Boyutlu bir evrene gözlerinizi açsaydınız, hayatınız nasıl değişirdi? Koşmak, zıplamak, su damlalarının hareketlerini izlemek…Bunların hepsine yabancı olduğunuz bir yer.
Çünkü bu dünyada hiçbir şeyin yukarısı yok.
Edwin Aboot Düzülke’sinde boyut kavramının evreni ve bizi ne kadar değiştirdiğini, gerçekte var olan şeyleri algılarımızın sınırları dahilinde değerlendirmemizi aktarıyor.Kitabın ana yapısı Noktaülke(boyut yok), Çizgiülke(bir boyut), Düzülke(iki boyut), ve bizim ülkemiz Uzayülke(üç boyut) evrenlerinin yapısını o evrenlerdekiler ve iki boyutlu kare ile üç boyutlu küre tarafından anlatıyor.
Düzülkede her şey çizgi, üçgen, kare, altıgen, çokgenlerden oluşuyor. Herkes birbirini aslında bir çizgi olarak görüyor. Örneğin bir daireye ve kareye uzaktan bakarsanız ikisi de çizgi şeklinde görülür. O zaman kimin kim olduğunu nasıl bilecekler, Felaket!
( Geometrik olarak düşünüldüğünde kenar durumları, varlıkların yapısı, onların anlaşılmasına yardımcı oluyor. Uzakta olan kenarların daha silik gözükmesi gibi. )
Kitabın bilim türünden romana geçişi de burada başlıyor. Edwin Aboot , matematiksel özellikleri toplumun mertebe anlayışı, yöneticiler, sınıf farklılıklarının belirlenmesi, bilimin içeriği, ölüm, yaralanma gibi durumlar yönünden de düşünerek aktarmıştır. Bir karenin gözünden hayatını anlatır.
150 yıl önceki bir kitap nasıl bugün güncelliğini ve heyecanını korur?
Düzülke, içerisinde var olmadığımız bir dünyayı hayal etmektedir. Bilim hayallerin hızına yetişememektedir. Bizler boyut değiştiremediğimiz için sadece hayal edebiliriz. Eğer bir hiperküre gelip tüm gizemi açıklamaz ise…Hiperküre bizlere ülkesini anlatırsa biz de kare gibi ” Eyvahlar olsun, nasıl da deli saçması sözler çıkıyor ağzımdan!” diyebiliriz bir gün.
“Sabırlı ol, çünkü dünya uçsuz bucaksız ve geniştir.”