-
Fütüristtik Fizik Eğitimi
Fütüristtik Fizik Eğitimi: Soyuttan Somuta Yolculuk* *TÜBİTAK 2204 Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri İstanbul Asya Bölge Yarışması Fizik Alanında Üçüncülük Ödülü Alan Projemin Özeti Günümüzde, Endüstri 4.0; internet, yapay zekâ, robot teknolojisi ile insanların yaşam biçimleri değişmektedir. Bilgiye erişimin son derece kolay olması, rutin aktivitelerin çoğunun robotlar tarafından yapılması, sosyal medya ile aslında çok yalnız ama sanal ortamda sosyal olunması ve iletişim becerilerinin azalması toplumun teknoloji tarafından değiştirilmiş yönleridir. Hayatın içinde bu kadar çok bulunan teknoloji ile kişilik yapılarımız değişmekte, daha önce görülmemiş zihin yapısında insanlar gelişmektedir. Robotlar ve yapay zekâyı geliştirirken bir yandan onları bir yandan kendimizi inceliyoruz. İnsanın ne olup ne olmadığını, robot ve yapay zekâdan farkımızın ne olduğunu,…
-
Doğanın İmkansız Modeli
İnsanlığın başlangıcından itibaren etrafımız anlamlandırmaya çalışıyoruz. Her bir ifade kendi içinde anlam taşır. Anlam tek bir şekilde ifade edilmemektedir. Bir problemin birden fazla çözümü oluşu gibi anlamın da birden fazla ifadesi vardır. Bizler doğaya baktığımızda görünenin ardındaki anlamın, matematiğin, fiziğin farkında değilizdir. Bilgimiz ifadeler ile sınırlıdır. Bir ağacın dallanıp budaklanmasındaki ifadeyi görüyoruz, fakat ağaçların neden kar taneleri şeklinde olmadığını bilmiyoruz. Diğer seçenekler hakkında varsayımda bulunamıyoruz. Bu özelliği kazanabilmek için benzerliklerden yola çıkarak anlama varabiliriz. Doğanın benzerlikleri, atomik ölçekten başlıyor. Çiçeklerin ve moleküllerin “anlam”ına yolculuğa madde yapısını inceleyerek başlıyoruz. İlk durak: Maddenin Yapı Modeli Uçaktan aşağıya baktığınızda birçok insan, ev, ağaç görürsünüz. Ancak bunların içeriğini görmezsiniz. Gördüğünüz insanların kim olduğu önem…
-
Doğanın İmkansız Modeli-Sunum
-
DÜZÜLKE: Boyutların Gizemli Dünyasına yolculuk
Bir gün uyandığınızda kare olsaydınız ve 2 Boyutlu bir evrene gözlerinizi açsaydınız, hayatınız nasıl değişirdi? Koşmak, zıplamak, su damlalarının hareketlerini izlemek…Bunların hepsine yabancı olduğunuz bir yer. Çünkü bu dünyada hiçbir şeyin yukarısı yok. Edwin Aboot Düzülke’sinde boyut kavramının evreni ve bizi ne kadar değiştirdiğini, gerçekte var olan şeyleri algılarımızın sınırları dahilinde değerlendirmemizi aktarıyor.Kitabın ana yapısı Noktaülke(boyut yok), Çizgiülke(bir boyut), Düzülke(iki boyut), ve bizim ülkemiz Uzayülke(üç boyut) evrenlerinin yapısını o evrenlerdekiler ve iki boyutlu kare ile üç boyutlu küre tarafından anlatıyor. Düzülkede her şey çizgi, üçgen, kare, altıgen, çokgenlerden oluşuyor. Herkes birbirini aslında bir çizgi olarak görüyor. Örneğin bir daireye ve kareye uzaktan bakarsanız ikisi de çizgi şeklinde görülür. O zaman…
-
Yukarıdan Aşağıya
Evreni anlamak için birçok yöntem kullanılmış, birçok konu sınıflandırılması yapılmıştır. Evreni anlamak için yaptığımız ilk şey gözlerimizi açmak ve etrafımızı gözlemlemektir. Ürettiğimiz bütün yöntemler, fizik kuralları ve sorular gördüklerimizin bize izin verdiği kadardır. Görme eylemimiz bize üzerinde fikir üreteceğimiz evrenimizi tanımamız için bir araçtır. Ağaçlar, dalgalar, sesler, atomlar… Bunların hepsi 5 duyu organımızın algıladığı şeylerdir. Her biri ile aynı nesnelere karşı farklı bilgiler ediniriz.Peki evrenin duyuları nelerdir? Daha doğrusu bizim evreni algılamamıza yarayan “duyu” ve evren hakkında farklı bilgilere ya da kısıtlı bilgi erişimine sahip olmamıza olanak sağlayan “duyu” nedir? Nesneler hakkında bilgi havuzunu arttıran ve farklı yönlerini algılamamızı sağlayan boyutlar insanın duyularına benzetilirse, evrenin duyularına boyutlar diyebiliriz. Boyutlar! Aynı…
-
Evrenin Geometrisi Serisi
İnsanlar eski zamanlardan beri etrafında olan bitenleri anlamak istemiş ve merak etmiştir. Yeni ve karmaşık şeylerin beyinde belirsizlik hissine neden olmasıyla bu belirsizlikten kurtulmak için merak duygumuz oluşmaktadır. Evren hakkındaki bilgi yetersizliğimiz evrene karşı belirsiz bir tutumda olmamızı sağlar. Gördüğümüz şeyler hakkında kesin bilgiye sahip olmak, belirsizlikten kurtulmak için evrenin içindekileri algılayış biçimimizi yükseltmeye sorular aracılığıyla ulaşmaya çalışıyoruz. Evreni anlamayı 2 ayrı çerçevede düşünebiliriz; Evrenin içindekiler ve evrenin iskeleti. Kuarklar ve daha derinine indiğimizde sicimlerin oluş biçimleri evrenin geometrisine bağlı olarak gelişmişlerdir ya da evrenin geometrisi içindekilerin yapısı nedeniyle bu haldedir de diyebiliriz. Evrenin Geometrisi yazı serisinde, sicim teorisi ve M-teorisi sonucu bulunan uzayzaman boyutsal yapısı ve cisimlerin farklı boyutlardaki…
-
100 saat Astronomi
Aynı Yıldızın Altında Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) 2019’da 100. kuruluş yıldönümünü (IAU100) kutluyor (1919-2019). IAU bu dönüm noktasını, “Aynı Gökyüzü Altında” teması ile yüzyılda yapılan astronomi keşiflerinin farkındalığını arttırmanın yanı sıra astronomiyi eğitim, gelişim ve diplomatik bir araç olarak desteklemek ve geliştirmek için yıl boyu sürecek bir kutlama olarak düzenliyor. Daha fazla bilgi için: http://iau100.tad.org.tr/
-
İki Zamanlı Bir Evren mi?
İki Zamanlı Bir Evren mi? Evrenimiz yukarı-aşağı, sol-sağ, ileri-geri uzay boyutlarından oluşmaktadır. Bu sonuca yaşadığımız çevreyi gözlemleyerek varabiliriz. Çevremizin, uzayın değişimin ise zaman boyutundaki ileriye doğru olan gelişimiyle olduğunu düşünebiliriz. Evreni anlayış düzenimiz ilk başta 3 uzay boyutu ve 1 zaman boyutundan oluşmaktadır. Son yüzyıl içerisinde Sicim Teorisi, M Teorisi, Einstein’ın Özel Görelilik Kuramı ve niceleri uzayzaman algımızı değiştirecek bir çok farklı bakış açıları bizlere sunmuştur. Sicim teorisinde evren 9 uzay boyutu ve 1 zaman boyutundan , M teorisinde 9 uzay boyutu, 1 zaman boyutu, bir de 1 enerji boyutundan oluşmaktadır. Uzay boyutlarının sayısı değişse de zaman boyutu hakkında bir değişim görülmemiştir. Zamanın farklı boyutları olabileceği fikri 2007 yılında Itzhak…
-
Bükülmüş Geçitler – Lisa Randall
Harvard üniversitesinde Bilim Profesörü unvanına sahip olan Lisa Randall, birçok dergide kozmoloji ve kuramsal parçacık fiziğinde yazılar yazmıştır. Raman Sundrum ile yaptıkları çalışmalar sonucunda hiyerarşi probleminin yeni bir yüksek- boyutsal mekanizma ile çözülmesini önermişlerdir. “Randal-Sundrum Modeli” ismini almıştır. Evrenin ek boyutları, zarlar, sicim kuramı ile fizikte yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Özel görelilik ile uzayzaman bükülmesini keşfettik. Kuantum fiziği parçacıkların daha da derinine inmemizi ve ölçekler ile evreni anlayış biçimimizin nasıl değişebileceğini göstererek belirsizliklerle dolu bir evrene gözlerimizi açmamızı sağladı. Şimdi ise uzayzamanın yapı taşlarını araştırmada daha derine iniyoruz. Bükülmüş Geçitler de evrenimizin boyutsal yapısını anlayarak kütleçekimin neden zayıf olduğu, parçacıkların spin sayılarının neden böyle olduğu, bizlerin bir başka boyuta geçip geçemediği,…
-
Quantum Gravity Research – Gerçeklik Nedir?
Emergence Teorisi Emergence teorisi, şu anda Los Angeles merkezli bilim adamları ekibi tarafından geliştirilmekte olan birleşik ilk prensip kuantum yerçekimi birleşme teorisidir. Emergence teorisi kuantum mekaniği, genel ve özel görelilik, standart model ve diğer ana fizik teorilerini evrenin temel bir resmi ile bir araya getirir. “Gerçeklik Nedir?” adlı filmde de herşeyin teorisi için ipuçlarını ve teorinin içermesi gereken 7 olguyu anlatıyor. 1.Bilgi “Gerçeklik bilgiden oluşur.” Bilgi anlamlandırma ile oluşur. Bir şekle bir anlam yükleriz ve bilgiyi oluştururuz. Bu anlam başka bir şey ile kıyaslanma sonucu oluşan bakış açımızın ürünüdür. Bu yüzden de özneldir ve seçim gerektirir. Ve bu bilginin var olması için bir algılayıcıya, bilince ihtiyaç vardır. Kuantum fiziği ve …